Göl, dağlardan üç kol halinde inen sularla besleniyor. Fazla suyunu 10 km uzunluğundaki dar bir kanalla (Dalyan) Akdeniz’e boşaltıyor. Elinizde ayrıntılı bir çevre haritanız yoksa çevrede dolaşırken neresi göl, neresi deniz karıştırıyorsunuz. En iyi ipucu gölün sazlıkları. Dalyan Boğazı ile Akdeniz’e bağlanan gölün kapladığı alan 6300 hektar. Boğazın ucunda Sülüngür adlı, tatlı-tuzlu su karışımı küçük bir lagün gölü daha var. Bu göl kefallerin yumurtlama yeri. Deniz kıyısı ise 50 ile 200 metre arasında değişen genişlikte ve 5,5 km uzunlukta çok güzel bir kumsalla süsleniyor.
Göl, körfezin ağzının alüvyonlarla tıkanmasıyla denizden ayrılmış, ama tam da kopamamış ki, suyunu denize akıtmaya devam ediyor. Deltayı Nam Nam, Kargı ve Yuvarlak Çay akarsularının alüvyonları oluşturmuş.
Fotoğraf çekmeye ve motorsuz su sporlarına tutkun olanların Köyceğiz Gölü'nden ayrılmaları epeyce zor olacak. Göl çevresi nefis görüntüler sunuyor. Sörf, yelken, kürek gibi su sporları yapmıyor olsanız bile gölden uzak durmayın gene de. Akşam üzeri veya gece sandal gezisine çıkın, gecenin sessizliğine, gölün durgun sularına ve gökyüzünün yıldızlarına şarkılar söyleyin.
Balık tutmaya meraklı iseniz giderken olta takımlarını götürmeyi unutmayın, göl amatör balıkçılara şans tanır, boş dönmezsiniz.
Gölün çevresinde yürüyerek veya otomobille yapılacak bir gezi de çok zevkli olacak. Gölde tekne turu da ilgi çekici.
Göldeki küçük adaya yörede Hapishane Adası deniyor. Ada tarihte önceleri askeri amaçlarla kullanılmış, sonra hapishane yapılmış. Cenevizlilerden kalma kalenin kalıntıları görülebiliyor. Yörede Aşık Adası da deniyor. Anlatılan öyküye göre birbirine sevdalanan iki genç aileleri evlenmelerine izin vermeyince bu adaya sığınmışlar. Ailelerin baskısından kurtulmuşlar da kötü kaderden kurtulamamışlar, koca bir yılan sokmuş da oracıkta ölmüşler. ( Anadolu'da çok yaygın olan 'Ada ve Yılan hikâyelerinden birini de burada dinleyebilirsiniz.)
Caretta Caretta kaplumbağaları dışında, bu akrabaları kadar popüler olmayan Nil kaplumbağaları da (Trionyx Tringulus) kanalın göle yakın kısımlarında yaşıyorlar.
Köyceğiz, tam bir su cenneti. Denizi, gölü, gölü besleyen ırmakları ve denize bağlayan kanalı ile değil sadece. İlçenin neresini bir kaç metre kazsanız tertemiz su fışkırıyor. Bu nedenle de tarıma da çok elverişli. Alttan sürekli su alan bitkileri, yaz güneşinin yakıcılığı bile sarartamıyor.
Etraf dağlarla çevrili, dağlar günlük ve çam ormanları ile kaplı. Çam ve günlük ağaçlarının birlikte oluşturdukları orman Dünya’nın bir başka yerinde yok.