Coğrafi Konum
Üç tarafı denizlerle çevrili, Akdeniz ve Ege’nin buluştuğu bir yarımada olan Datça, Türkiye’nin güney kıyılarının en özgün tatil merkezlerinden birisidir. Yarımadanın 235 km’lik sahil bandı dantel gibi girintili çıkıntılı, büyüklü küçüklü koylarla bezenmiştir. Bazen dik kayalarla çevrili, bazen güzel kumsallarla. Tam 52 koy var. Bazı koyların önünde küçük adacıklar yer alıyor. Koyların bazıları oldukça büyük ve uzun kumsala sahip, bazıları çakıllı, ama hepsi tertemiz,
Datça Yarımadası, yarımadanın en dar yerinden Bencik limanından başlayıp Knidos’a kadar uzanan büyük bir yarımada. Haritada koptu kopacak gibi gözüken bu en dar yerin Hisarönü Körfezi’ne bakan tarafı Bencik limanı, Gökova Körfezi’ne bakan tarafı Bördübet arasındaki mesafe 800 metreye kadar iniyor.
Bir ara bu dar yeri açıp da Datça’yı ada haline getirmek isteyenler bile olmuş. Tarihin babası Heredot’a göre Perslerin İonia’ya girmesi üzerine Knidos’lular Balıkaşıran mevkiindeki bu dar kıstağı kazarak yurtlarını ada haline getirmek istemişler. Çok çaba harcamışlar ama yarımada anakaradan kopmamak için direnmiş. Taşları kıranların başta gözleri olmak üzere her yerlerinde onulmaz yaralar açılmaya başlamış. Bunun üzerine vazgeçmişler.
İklim
Coğrafya bilgini Strabon “Tanrı çok sevdiği kulunu uzun ömürlü olması için Datça Yarımadası’na gönderir,” demiş. Bu öyle boşuna söylenmiş bir söz değildir. Yörede anlatılan bir öyküye göre: Günümüzden 4-5 yüz yıl kadar önce İspanyol korsanlar Datça’nın açıklarından geçerken gemideki cüzzamlı hastaları atmaya karar vermişler ve yanaşıp Sarıliman Koyu’na bırakmışlar. Ölüme terkedilen cüzzamlılar Datça’nın bol oksijenli havasıyla iyileşmişler, yaraları kapanmış. Öykü doğru mudur,yakıştırma mıdır bilinmez ama Datça’nın havasının insanı sağlıklı kıldığı bir gerçektir.
Doğal mikro klima özelliği ile nemsiz, bol oksijenli tertemiz havası ile terlemeden tatil yapabileceğiniz, kış mevsiminin hemen hemen hiç yaşanmadığı cennet bir yarımadadır. 1999’da Dünya Çevreyi Koruma Vakfı tarafından belirlenen acil olarak korunması gereken 100 yeryüzü noktasından bir tanesidir.
Kış aylarında sıcaklıklar 12-14 derece arasında seyrettiğinden ılıman iklimiyle de aslında uzunca bir tatil dönemine sahiptir. Ocak ayında çiçek açmaya başlayan badem ağaçları gelinlik giymiş gibi ayakta karşılar baharı. Ardından renk renk anemonlar açar; mavinin, morun beyazın, pembenin tüm tonlarını görebilirsiniz. Mimozalar, papatyalar, gelincikler renk cümbüşü oluşturur. Zengin flora ve faunası ile çok sayıda endemik bitkiye yaşama imkanı verir.
2007 yılından bu yana geleneksel olarak her yıl Şubat ayının ortalarında Açık Deniz Yüzme Maratonu düzenlenmesi de güzel ve ılıman ikliminin kanıtıdır.
Halikarnas Balıkçısı Cevat ŞAKİR “Datça’da İklim tam insan boyundadır. Sıcağı da soğuğu da insan tahammül sınırlarını aşmaz. İklimi paltoyla, sobayla yada yelpaze ile düzeltmeye yoktur” diyerek ne güzel tasvir etmiştir.
Ulaşım
Kara yolu
Datça’ya karayoluyla Marmaris üzerinden gidiliyor. Marmaris-Datça arası 70 km. Marmaris’ten düzenli dolmuş ve otobüs seferleri var.
Dalaman Havalimanı ile Datça arası ise toplam 178 km. Dalaman havaalanından 1 Haziran - 15 Ekim tarihleri arasında tarifesiz seferler ile karşılıklı 4-6 kez yolcu transferi yapılmaktadır.
Deniz yolu
Datça - Bodrum arasında yaz aylarında, düşük sezonda her gün sabah ve akşam üstü olmak üzere günde karşılıklı iki feribot seferi; yüksek sezonda ise her gün karşılıklı 4 feribot seferi yapılmaktadır. Feribot yolculuğu yaklaşık iki saat sürer. Feribot yolcuları için Datça ile Körmen Limanı arasında servis otobüsü vardır. Feribotlara yolcular dışında bisiklet, motosiklet, otomobil ve karavan da alınıyor. Ancak, aracınız varsa önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.